18 Aralık 2010 Cumartesi

TEDAŞ'TAKİ TÜKETİCİ MAĞDURİYETİ YARATAN MEVZUAT HAZRETLERİ

MEVZUAT HAZRETLERİNİ
GEREKÇE GÖSTEREREK
ELEKTRİK ABONELİĞİ
YAPMAYAN TEDAŞ’I
KINIYORUZ

Geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanımız, Abdullah Gül’ün eşi, Hayrunnisa Gül’ü,  AB sürecine ilişkin konuşmalarıyla ilgili konuşmalarıyla izleyince gururlandığımı bildirmek istiyorum.

Ülkem adına, çok memnuniyet verici bir durumu gerçekleştirdiği için de kendilerini kutluyorum.

Bu güne kadar, Çankaya’da bulunup da sesleri çıkmayan geçmiş zat-ı muhterem hanımefendilerden sonra, kendilerinin bu aktivisyen ve sosyal  tavırları, bir hanım olarak beni çok mutlu etmiştir.

Mutluluk duygularım kendilerinin etkinlikleriyle örtüşürken, mutsuzluklarım ise, arz etmeye çalışacağım bir toplumsal ve sosyal soruna ilişkindir.

Sorunun odağında, benimde mensubu bulunduğum bir camianın mağdur edilmesi söz konusudur.

ÇÜNKÜ, MEVZUAT HAZRETLERİNİ GEREKÇE GÖSTEREREK ELEKTRİK ABONELİĞİ YAPMAYAN TEDAŞ’I ANLAYAMIYORUZ

Bu yakınmamı köşem vasıtasıyla duyurmaktan başka bir çaremiz kalmamıştır.

Bu güne kadar bu köşeden hep ülkemizin mağdur insanları için destek üretirken, şimdi bizler sanki bir terzi olduk da söküğümüzü dikemiyoruz.

MEVZUAT HAZRETLERİNİ GEREKÇE GÖSTEREREK ELEKTRİK ABONELİĞİMİZİ YAPMAYAN TEDAŞ TAN ELEKTRİK ALAMIYORUZ

Aşağıda arzına çalıştığım hususta, toplumsal ve hayırsever çalışmalar yapmak ile ünlenmiş bir “Tüketici Derneği” nin mağduriyetinden söz etmek istiyorum.

Duyarlı insanları, bürokratları, ehil kapıları, Bakanlıkları ve Başbakanlığımızı, Cumhurbaşkanlığımızı,  bu husus ta “Mevzuat Hazretlerinin” egemenliğine son vermek üzere bizlere desteklerini talep ediyoruz.

Bu yazımızın lütfen bizim duyuramadığımız mecralara iletilmesini arzu  ediyoruz.

BU ÜLKENİN TÜM AYDINLARININ DİKKATİNE SUNUYORUM

Toplumsal sorunlara ve ülkenin kalkınma hamlelerine duyarlı insanlarımızın da olduğu bir ülkede yaşadığımızın da bilincindeyim.

Cumhurbaşkanlığımızdan, Başbakanlığımıza, Bakanlıklarımıza kadar bu ülkenin gereksiz “Mevzuat Hazretleri”ni bildiklerine de tanığız.

Enerji bakanımız, Sayın Taner Yıldız, çok nazik bir beyefendi olarak mutlaka bu hususta bir çözüm bulacaktır sanısındayız.

Kendilerinin, bu alandaki geçmiş tecrübeleri ile, “Mevzuat Hazretleri” nin hakimiyetini önleyici bir genelge yahut da emir ile bizim bu soğuk kış günlerinde, faaliyetlerimizi engelleyen, kendilerine bağlı “TEDAŞ” birimi yöneticilerinin dikkatini çekerek sorunu çözebileceğine de eminiz.

DERDİNİ SÖYLEMEYEN DERMAN BULAMAZ DİYE SÖYLÜYORUZ.

Mevzuat hazretlerini gerekçe göstererek elektrik aboneliğimizi yapmayan TEDAŞ’ tan elektrik alamamaktan dolayı bu ülkenin sivil toplum örgütü olarak illaki eylemler mi yapmalıyız..?

Bakalım bu yazımızı okuyan hangi duyarlı yurttaşlarımızın sayesinde, hangi duyarlı bürokratlarımızın sayesinde, hangi duyarlı Bakanlarımızın sayesinde, hangi duyarlı Başbakanlarımızın değil, bu gibi hususlarda çok duyarlı Başbakanımızın mı sayesinde, yahut da Çankaya’dan bir emirle mi bu sorunu sorun olmaktan çıkartacaklar, bizim “TEDAŞ” yetkililerimiz.

Bizim seyreylediğimiz, mevzuat karşısında el pençe divan duran, beceriksiz ve çözüm üretemeyen TEDAŞ yetkililerimiz.

ÜSTELİK İLLEGAL BİR TALEBİMİZ DE YOK.

ÜSTELİK BU ÜLKENİN GÜÇLÜ BİR SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜYÜZ.

ÜSTELİK MAĞDUR OLAN O ŞUBEMİZ, MERSİN SİVİL TOPLUM BİRLİĞİNİNİ EN GÜÇLÜ ÜYELERİNDEN BİRİSİ.

VE SEÇİMLER YAKLAŞIYOR….

“Milliyet Blog” internet sayfalarında, “Tüketici Köşesinde Semra Ablanız” başlığı ile ülkemiz tüketici sorunlarına değinmekle kalmıyor, zaman zamanda toplumsal tüketici sorun ve sendromlarına da el atıyor, çözüm arayışlarıyla, rehberliklerimizle “TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği  “Hukuk ve Şikayet Komisyonu Başkanı sıfatımla da destekler üretmeye çalışıyorum.

Tüm bu çabalarımızı tanımlayacak olursak; emeklerimiz bizlerin gönül derinliklerinden yükselen sevgi ve özverinin, ülkemize bağlılıkla yaşattığımız heyecanın, dış dünyaya yansıması ve örnekle motif olması arzularıdır, diyebilirim.

SAYIN DUYARLI TÜRKİYE İNSANLARI,

PARAYI VERENİN DÜDÜĞÜ ÇALAMADIĞI ANLARDA VAR İŞTE…

MEVZUAT HAZRETLERİNİ GEREKÇE GÖSTEREREK ELEKTRİK ABONELİĞİMİZİ YAPMAYAN TEDAŞ TAN ELEKTRİK ALAMADIĞIMIZ İÇİN, MAALESEF MERSİN’DE SİZLERE HİZMETLERİMİZE ARA VERİYORUZ.

Ancak bu sessizliğimizi kesinlikle seçim sürecinde bozacağız.

Siyasiler neler yapacaklarımızı, geçmişten geleceğe doğru, “TÜKORDER” in neler yaptıklarına bakarlar ise anlayacaklardır.

Biz bedava elektrik istemiyoruz.

Biz abonmanlığımızın bir magandanın tekelinden alınarak, sosyal adaletçi bir uygulamayı, “Mevzuat hazretlerinin” inisiyatifinden kurtarmanızı istiyoruz.

Yani biz, Mersin Şubemiz için elektrik istiyoruz.

MEVZUAT HAZRETLERİNİ GEREKÇE GÖSTEREREK ELEKTRİK ABONELİĞİMİZİ YAPMAYAN TEDAŞ’TAN ELEKTRİK ALAMADIĞIMIZIN ÖYKÜSÜ İSE ŞÖYLE;

Mersin Mezitli İlçesinde, Kayseri’li bir hayırsever tarafından on katlı inşaatı tamamlanmamış bir binanın altındaki mahal bizlere, yani; “TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği’ne, cüzi bir rakam ile kiraya verildi.

Bu mekan Mayıs 2010 tarihinden bu yana bize tahsis edildi ise de, hala bu mekana elektriğimiz olmadığından giremiyoruz.

Meski, şehir şebekesinden suyumuzu, Telekom’dan telefon ve internet hizmetlerini alabilmekte sorun yaşatılmadığı halde, “Tedaş” Kurumu ile büyük bir “elektrik aboneliği olamama” sorunu yaşamaktayız.

Bu bina müteahhidinin iflası ile yaklaşık 10 yılı aşkın süredir terk edilmiştir.
Kimi mekan sahipleri tapularını almış ancak inşaat tamamlanmadığı için mahalle taşınamamışlardır.

Bu mahalde uzun yıllar bir market işletmesi faaliyette bulunmuştur.

Daha önce Tece Belediyesi iken  uzun yıllar bu belediyeden aldıkları  ruhsatla faaliyette bulunan bu marketin işletmecileri, Tece Belediyesi lağvedilince, bağlandıkları CHP’li Mezitli Belediyesi ile, market işletmecilik ruhsatı yönünden yaşadıkları sorunları çözemeyince mahalli terk etmişlerdir.

Bu süreçlerde, bu marketin şantiye halindeki binanın tek elektrik  sayacından süzme tabir edilen yöntemle elektrik aldığı ise bilinen bir gerçektir.

Binanın ikinci katına bir şahıs kendi olanaklarıyla eksik gedik giderip yerleşmiş bu kişide aynı sayaçtan ortak elektrik kullanmaktadır.

Esasında, inşaat şantiyesine ait bir şantiye elektrik aboneliği olması gereken bu yerdeki abonelik, binanın sahipsizliğinden yararlanarak, uzun yıllar önce zemin kata yerleşen bir doğulu ailenin, önceki yıllarda “Tedaş” genelgesiyle çıkarılmış olan bir tür abonelik affından yararlanarak, sanki şantiyenin bekçisi gibi bir sıfatı da çevreye empoze etmek suretiyle abone olduğu  ve elektrik aboneliğini de, (H.T) olarak üzerlerine aldığı yaptığımız araştırmalarla ve “Tedaş” kayıtlarından anlaşılmaktadır.

Bu şahıs, kendi (H.T.)adına el koyduğu “Tedaş” elektrik aboneliğini, binada farklı bir iki yere süzme sayaç ile bedeli mukabili kullandırmaktadır.

Bu şahıs uzun yıllar marketin kendisinin de elektrik bedellerini karşıladığını ve kendisinin üzerine olmakla birlikte o dönemlerde hiç elektrik bedeli ödemediğini beyan ettiğine de bizler tanık olduk.

Biz bu mahalle bu kişiden elektrik almak istediğimizde bizden binlerle  telaffuz edilen bir (TL) rakamı kendisine verir isek elektrik verebileceğini beyan etmesi sonrasında, bizler gönüllü çalışan insanlarız ve derneğin tüm giderlerini ceplerimizden karşılıyoruz, hiçbir maddi manevi devlet desteğine de sahip değiliz, ancak kullandığımız elektrik sayacında ne yazıyor ise o hissemizi öderiz demiştik.

İşte bu konuşmaların akabinde ipler tabir caiz ise gerilmiştir.
Sonrasında da kılıçlar çekilmiştir.

Bizler öyle sandık ki, “Tedaş” elektriğin dağıtıcısı kuruma yazılı müracaatla talebimizi arz eder, bu işi çözeriz.

Oysa durum tahminlerimizin çok öteki boyutlarında bize sorun olarak dönmüştür.

“Tedaş” bizlere adres göstererek;

(*) “Git orada elektrik aboneliği üzerine olan  (H.T) kişi ile anlaş”
Avrupa kapılarına dayanmış Türkiye’nin bir sivil toplum örgütü olarak, bu durumumuz acaba, dış ülkelere duyursak kendilerine ne derler merak ederek soruyoruz.

Biz mi Türkiye’de yaşamıyoruz.

Türkiye’de bizler, Türkiye’ye ait mi değiliz..?

Esasında yaşatılan bu saçma sapan sorunsallardan sonra bunu anlayabilmenin kavram kargaşaları içerisindeyiz.

Böyle bir kurumsal anlayış,  sözde yaşadığımız milenyum çağında olabilir mi…?

Başbakanlık Makamına,

Başbakanlık Bilgi Merkezine,

Enerji Bakanlığı’na, Tedaş Genel Müdürlüğü’ne, Tedaş Mersin İl Müdürlüğü’ne,

AKP Genel Merkezine, AKP Mersin İl Örgütüne,

Çözümsüz bırakılan ve ötelenen bu elektrik aboneliği talebimizi yada elektriğin Tedaş tarafından sağlanmasına ilişkin soruna çözüm arayışımızı yazılı olarak makamlara aksettirdik.


Ama ne fayda.

TEDAŞ TAN gerekçe hazır, MEVZUAT HAZRETLERİ

Taleple, elektriği tevzii ile de yükümlü bulunan “Tedaş Toroslar Kurumundan da” bedeli mukabili elektriği aboneniz olarak kullanarak kullanım bedelini ödeyebilmek için, “ABONE OLMAK İSTİYORUZ” resmi müracaatlarımızı da yaptık.

Nafile, nafile…

Sonuç nafile…

Gerçekten ben ve benim gibi bu camianın gönüllüleri olan bizler çok meraktayız.

Mevzuat ne için vardır.

Doğruların icraatı için vardır.

Yanlışa müdahale edilmesi için vardır.

Pekala; ““TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği’nin elektrik aboneliği istemesi ise sakıncalı bir hal midir..?
Sanıyorum bizlerin yaşadığı ve yaşatılanlar, Rahmetli Kemal Sunal Filmlerinde bile yaşanmamıştır.

Neden bizlere bu ülkenin diğer dernekleri gibi, örneğin, Kimse Yok mu Derneği, Deniz Feneri Derneği, İnsani Yardım Vakfı gibi sağlanan maddi ve manevi destekler sağlanmamaktadır.

Bizlerin bu ülkenin sevdalıları olmakta noksanlarımız mı vardır..?
Bu ülkenin ellerini taşların altına koyabilen yürekli ve özverili kişileri mi değiliz..?

Bunlardan dolayı mıdır ki, hukuki anlamda elektrik talebimize, “mevzuata uygun değil, ben veremem git oradaki eski abone ile anlaş, elektriğini ondan al” taktiği ile mağdur edilmekteyiz..?

BU ÜLKENİN DUYARLI TÜM MAKAMLARINA, MEVKİLERİNE VE YURTTAŞLARINA SORUYORUM

Bu tür mevzuatlarla hala ülkemiz insanları  ve bizler mağdur ediliyorsak, bizler AB. Kapısında daha çok uzun yıllar ayıplanarak bekletilmez miyiz..?

Umarım insancıl ve sevecen yaklaşımlarınızla, mevzuat efendilerinin aczini telafi edebilmelerine o tertemiz ellerinizi uzatırsınız.

İleriki zaman sürecinde de sizin himayelerinizle çözüme ulaşacağını sandığım bu anlamsız “mevzuat efendilerini” def etmiş olabiliriz.

İnşallah şöyle “tevatür bir kayseri mantısını” birlikte sohbetle teşekkür ziyaretimizde yiyebiliriz.

Sevgi ve saygılarımla.
….
….
….
Bilgi Notu:

(*) Tedaş Toroslar Mersin İl Müdürlüğü, 11.08.2010 tarih ve 28011 Sayılı dilekçeli müracaatımıza istinaden,  06.09.2010 tarih ve 031408 sayılı cevabi yazılarıyla ben seni abone yapamam, mevzuat böyle, git (H.T) ile anlaş elektriğini ondan al diyerek, kimi kimin kucağına atıyor..?

Günün sözü, F. Prof.Dr.Öner Samanlı’dan

"Devlet ve memleket işlerini zora koşanlar, vatandaşına mevzuat ve teferruatlarla zorluk çıkartanların geceleri yastığa koydukları başları mezbahalardaki cansız yatan hayvan başlarından farklı bir şey değildir.”


….
….
….


Semra Şahin
TÜKETİCİ KÖŞESİNDE
“SEMRA ABLANIZ”

E-BİLGİ İÇİN: bizebilgi@hotmail.com



ÖNEMLİ DİPNOT BİLGİSİ:
Tüketici Köşesinde, “Semra Ablanız” Milliyet Blog sayfalarımdaki yazı ve resimlerimi,
İsmim, Soy İsmim ve yazının Kaynak linkinin gösterilmesi suretiyle alabilirsiniz.
Yazılarımın tüm telif hakları, “TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi’ne aittir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.